SALUR KÖYÜ
web sitesi

KÜLTÜRÜMÜZ

Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir.

Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar. Kültür, toplumun yaşayış ve düşünüş tarzıdır.


Kültür, genel olarak iki öğeden oluşur

a) Maddi Kültür Öğeleri: Binalar, her türlü araç-gereç, giysiler vb.

b) Manevi Kültür Öğeleri: İnançlar, gelenekler, normlar, düşünce biçimleri vb.

Kültürün maddi ve manevi öğeleri arasında sürekli bir etkileşim vardır. Birinde meydana gelen bir değişim diğerini de etkiler.


DÜĞÜNLERİMİZ
Görücü usul nadir olmakla beraber,birbirine uygun görülen gençlerin ailelerine aracılar tavsiyede bulunurlar.Erkek tarafı gelin adaylarını belirlemek için düğün ,nişan ve mevlit gibi toplu bulunan yerlerde kızları görürüler ve gelin adayını tesbit ederler.Sonra kız tarafına kızlarını istemeye gideceklerini belli edecek şekilde misafirliğe geleceklerini haber verirler.Kız  evindeki tanışmadan sonra konu açılır,kız tarafı düşünme süresi ister ve busüre içersinde erkek tarafı hakkında araştırma yapar.Bu arada kız ve erkek bir vesile ile birbirlerine gösterilir,görüşmleri,tanışmaları sağlanır.Birkaç gün sonra uygun görülürse dünürlük için kız evine aile büyükleri ile birlikte sözü geçen birkaç kişi ile birlikte gidilir.Ve Alah'ın emri Peygamber'in Kavli ile "Kız istenir.Kabul edilirse herkesin duyması için toplu bir şekilde şerbet içme günü belirlenir.Bir başka gün söz yemeği yenilir.Nişan için geline nişan Pırtısı alınır.Nişan günü kız evinde her iki tarafın kadınlarının eğlendiği ,oynadıkları yemekli bir eğlence daha yapılır.Geline takıları ve yüzükleri takılır.Nişanla düğün arası mümkün olduğunca kısa tutulmaya çalışılır.Çünkü nişandan sonra bayramlarda ,panayırlarda yayla göçlerinde nişanlıların birbirlerine ,koç,elbise, vb hediye sunmaları adeti pahalıya malolmaktadır.
Eskiden köyümüzde düğün Cumartesi günü saç koyma adeti ile başlardı.Düğün zamanı köyde düğün gününü belirlemek için düğünden belli bir süre önce ;erkek tarafı sırtlarında heybeleriyle hindi,pirinç ,baklava,çörek vb. yiyeceklerle birlikte kız evine düğün gününü belirlemeye giderler,Pazartesi günü oraya getirilen yiyecekler pişirilerek orada bulunanlara ikram edilirdi.Eğlence ve oyunlar yapılır,damadın babasına kız tarafından tuzlu çay içirilir,damadın babası tuzlu çayı fark edip almazsa ,bir başkası bu çayı içmek zorunda kalırdı.Buna YAVUZLUK denirdi.Bu görenek maalesef günümüzde uygulanmamaktadır.Ama ben Salur Köyünün bir vatandaşı olarak bu gelenek ve göreneklerin ,dünyanın neresinde olursak olalım,uygulanmasından yanayım.Çünkü her toplum kendi gelenek ve görenekleriyle varlığını devam ettirebilir,bunlar kaybolmaya yüz tuttuğunda varlı tehlikeye girer,bunalımlar yaşamaya başlaması kaçınılmaz olur.
DÜĞÜN TÖRENİ
Geçmişte köyümüzde "Sac Koyma "ile başlayan düğün törenleri günümüzde cuma günü başlamaktadır.Cuma akşamı kız evinde kadınlar arasında "kısır kınası denilen bir eğlence yapılır.Cumartesi günü ve gecesi hem erkekler hem de kadınların eğlence günüdür.Erkekler erkek evinde ve köy odasında oyunlu ve çalgılı olarak sabaha kadar eğlenirler.Kadınlar hem erkek evinde hem de kız evinde toplanırlar,gecenin geç saatlerinde erkek evinde toplanan kadınlar,hep birlikte bazıları çeşitli kıyafetlerle ellerinde "Nakıl "denilen uzun sopaların ucuna taktıkları elbise,zil, meyve,vb.ile erkek kılığına girenin bindiği eşşeği yularından çekerek kız evine giderler.(Hatta eşek oyun yerine bile sokulurdu.)Orada eğlence yeniden canlanır.Gece yarısına doğru kız evinde türkü ve manilerle geline kına yakılır ve  kadınlar dağılır,gelinin yanında kız arkadaşları kalır.Sabaha kadar süren eğlenceler yaparlar.Şafak vakti kızlar gelinle beraber maniler söyleyerek köy çeşmesine gece ellerine yaktıkları kınayı yıkamaya giderler.Giderken genelde şu maniyi söylerler.

            "Ah sabah oldu sabah oldu
            Sigaram yanmaz oldu
            Sigaramın dumanına
            Gözlerim görmez oldu"
GELİN ALMA
Kına sabahı gelin alma töreni başlar.O gün davul zurna akşama kadar çalar.Erkek tarafı süslenmiş arabalarla,şenliklerle kız evine giderler.Eski düğünlerde atlarla gidilir ve kız evi önünde cirit oynanır,mutlaka güreş yapılırdı.Hatta kar varsa karın üzerine saman serilir,güreşçiler üst tarafı çıplak olarak güreşirler ve uzun bir sırık ucuna bağlanan içinde para bulunan mendili birinci olan güreşçi alırdı.Bazı köylerde erkek tarafı başka köye gelin almaya gittiğinde kız evinin bacasını tüfekle ateş ederek yıkarlardı.
Köyümüzde gelin alma esnasında geline tekrar takı takılır,(Eskiden başlık parasının sonu babasına orada verilirdi.Günümüzde başlık parası yoktur.)Gelini evden varsa erkek kardeşi elini tutarak çıkarır,ve "Kardeş kuşağı adında bir miktar parayı almadan kardeşinin elini bırakmaz,oğlan kardeşi yoksa bir yakını bu işi yapar.Eskiden gelinin başında "Duvak "denilen kırmızı bir örtü bulunurdu.Günümüzde bazı köylerde devam eden düğün geleneklerinden birisi de düğün meydanına "horoz atma" yapılır,delikanlılar horozu yakalamaya çalışır horoz yakalayanın olur.
Gelin oğlan evine getirilince kadınlar yeniden eğlenceye başlarlar.Akşam mevlit okunur.Yemek yenir.Yatsı namazından sonra kaside ve ilahilerle birlikte damat gerdeğe götürülür,kapı önünüde şerbet içilerek dua yapılır.Damat büyüklerin ellerini öperek içeri girerken arkadaşları sırtını yumruklar.
Sabahleyin kadınlar "Duvak denilen adete göre geline takılar takarlar,eğlence yapılır,yemek yenir.
Bir hafta sonra damat eşi ve büyükleri ile beraber kız tarafına el öpmeye giderler,damat ve sadıcı sobaya yakın bir yerde  ayakta bekletilir,kayınpederi damada altın ev eşyası,kuzu dana gibi,hediyeler verir.Damat hediyeyi kabul ederse el öpülür,etmezse hediye büyümeye başlar.Bu arada soba aşırı şekilde yakılarak damadın terlemesi sağlanır.Sıcaktan bunalan damat hediyeyi kabul etmek zorunda kalır.
El öpme yapıldıktan birkaç gün sonra kız evi erkek evine gider ve yemek yenir.Sohbet delir.Buna "Kız Arkası" denir.
 

Yumma Makarna:

Eskiden köyümüzde sık sık düzenlenen eğlence programlarından birisi "Ferfene"dir.Uzun kış gecelerinde genellikle beceri oyunları ,kişisel ya da gruplar arasında yarışmalar şeklinde oynanmaktadır.Bu eğlencelerde sesi güzel olanlar Ferfenede kendine özel bir yer bulur.Oynana oyunların bazıları Yoğurt yeme ,Yüsük saklama,Kibrit atma ve bazı kağıt oyunları .Ferfeneyi genellikle delikanlıların seçtiği DelikanlıBaşı  yönetir.Bu adet köy içinde meydana gelen tüm kırgınlıkların ferfene yerinde unutulmasına sebep olduğundan ,birlik ve beraberlik ,kardeşlik duyguları tazelenmektedir.
Düğünlerde oynanan Salur Sallaması çevre köylerce de çok ünlüdür.Çay gelür,Hoplama ve Düz oyun genellikle düğünlerde  kadınlar arasında oynanır.
Horoz Oyunu;Mayha dönüşü genellikle kadınlar arasında oynanırdı.Gıcırdağa Binme;Adından da anlaşılacağı gibi genellikle yayla da yapılan bir eğlencedir.
Biller,Düğme,Met oynama,Çitleme,Sobe Saklambaç,Hülü ve Karşı kayada köyümüzde oynanan bazı oyunlardır.



YÖRESEL YEMEKLERİMİZ
İç Anadolu ,Karadeniz Bölgelerinin geniş bir noktası olmasına karşın gelenekselleşmiş Türk yemekleri yöresel değişikliklere uğramadan yenilmektedir.Sayabileceğimiz yöresel yiyecekler şunlardır.
Yumma Makarna:
Evlerde yapılır.Yufka şeklinde açılan çiğ hamur içine ,soğan ,maydonoz et karışımı konularak 5-6 cm lik üçgen şekiller halinde katlandıktan sonra kaynayan suda pişirilir,tepsilere konularak üzerine tereyağı,sarımsak suyu dökülerek yenir.Geredelilerin hala vazgeçemedikleri bir hamur yiyeceğidir.(Ah olsa da yesek)
Kedi Batmaz:
Ceviz büyüklüğünde yuvarlak hamurlar kaynar suda haşlanır,Üzerine şekerli su ,tereyağı dökülerek sıcak yenir.Günümüzde yapılmamaktadır.
Höşmerim:
Un ,süt ,tereyağı ile karıştırılarak iyice kavruluncaya kadar pişirilir.Ilık halde toz şeker yenilerek yenilen bir tatlıdır.
Tirit:
Kaz fırında kızartılır.Çıkan yağına önceden hazırlanan ince açılmış yufka batırılarak tepsiye dizilir,üçgen şeklinde kesilir ve kızarmış kazla beraber yenir.Yanında bir baş soğanı da eksik etmemek gerekir.
Kiymali Yumurta :Genelde köylerde yapılır.Soğan kıyılarak kızgın tereyağında öldürülür.Kıyma ile karıştırılır,yumurta yerleri açılarak yumurtalar ilave edilir ve üzerlerine kızgın tereyağı ilave edilir.Hiç karıştırılmadan pişirilerek yenir.
Düğün Çorbası:
Yoğurt ,un ,Yumurta,pirinç ile pişirilip üzerine kızgın tereyağı dökülerek yenir.Davet ve düğünlerin vazgeçilmez çorbasıdır.halk arasında "toyga çorbası","yoğurtlu çorba" olarak bilinir.
Katmerli ve Katmersiz gözleme,kül gömeci,çizleme,bazlama,diğer yöresel yiyeceklerdir.Bilhassa köylerde fırını olanlar patetesli köy somunu yaparlar.

 

ÇORBALAR
          
Tarhana Çorbası:
Salur´da çok tüketilen bir çorba türüdür.Batı Karadenizde Kastamonu 'da yapılan tarhanaya benzer bir şekilde hazırlanmaktadır;fakat farklı olarak toz karanfil ve damla sakızı konur.un,tuz,süzme yoğurt yoğrularak iki gece mayalanır.Lokmalar şeklinde çarşaf üzerine serilir ve kurutulur.Kurutulan tarhana bez torbaya konarak saklanır.Kullanılacağı zaman bir tasa pişirilecek kadar konur,ılık su ile ıslatılarak iyice ezilir ve kaynayan suya süzülür.Bu çorba için tereyağı ve kışlık olarak hazırlanan kuru kıyma kullanılır.İstenirse tereyağında kızartılan sarımsak da çorbaya ilave edilebilir.
Ovmaç Çorbası:
Una yumurta kırılır.Sıcak süt ile çok katı bir hamur elde edilir.El ile ovularak pirinç tanesi büyüklüğüne getirilir.Ocakta kaynayan suyun içine bırakılır.Pişene kadar beklenir.Tereyağı,soğan,kuyruk yağı kıkırdağı,salça kavrularak üzerine dökülür.
Mercimek Çorbası:
Kırmızı mercimek bundan Elli sene önce bilinmezdi.Daha çok yeşil mercimek ile yapılırdı.Mercimek haşlanır,bu esnada içine bir parça çiğ kıyma atılır.Bunun sebebi mercimeğin kararmasını önlemektir.Tereyağı ve un ile miyane hazırlanır.Mercimekle birlikte kaynatılır.Bu mercimek süzgeçten geçirilmeden pişirilir.
Sütlü Çorba:
Yerli halkın köylerinden pazara götürerek sattığı,süt ile yapılan daha makbuldür.Bir miktar su katılan sütte pirinç haşlanır.Bol karabiber ile sıcak yenir.Özellikle yaşlılar,bebekler ve hastalar için yapılan bir çorbadır.
Bulgur Çorbası:
İnce bulgur haşlanır,üstüne süt veya yayık ayranı konur,ayran ile yapılmışsa üzerine kuru nane serpilir.
Kızarmış Kaz:
Kaz temizlendikten sonra beş-altı tanesi bir tepsiye konarak toprak fırına konur.Fırının ağzı sıvanır.Ertesi güne kadar yavaş yavaş pişirilir.


EKMEKLER
Kül Gömeci:
Un,yağ yumurta,tuz ve süt büyükçe bir kapta yoğrulur.Daha önce odun ve tezekle yakılan ocak külü biriken közün içine gömülür.Piştikten sonra dilimlenerek sofraya konur.Gömeç günümüzde çok seyrek yapılmaktadır.
Bazlama:
Un,tuz ,su maya bin kapta yoğrulur ve mayalanması için bekletilir.Küçük parçalar halinde el yaslağancında açılıp kızgın toprak sacın üzerinde pişirilir.
Katmerli Gözleme:
Un,tuz,su maya ve sıvı yağ ile yapılır.Mayalanan hamur avuç içi büyüklüğünde kesilerek elde yassıtılıp,kolda sallanarak inceltilir.Kızgın saçta pişirildikten sonra üzerine yağ sürülür.
Çizleme:
Mayalanan hamur yağı kızgın saç üzerine kepçe ile dökülerek pişirilir.
Su Böreği:
Özellikle nişanlarda ,düğünlerde,kız evine bu börekten götürmek adettir.Önemli bir özelliği de;böreğin içine rendelenmiş kuru kıyma,ve salamura peynir rendelenerek konur.İsteğe göre maydonoz doğranabilir.

 

Tatlilar
Palize:
Buğday,nişasta,şeker,su;muhallebi şeklinde pişer.Kaynayınca küçük kaplara konur.Soğuduğunda istenirse üzerine tereyağı konur.
Yalamuk:
Baharda çamların iç zarları soyulur ve süt katılarak yenir.İstenirse sütsüz olarak da yenir.

  Muhallebi ,sütlaç diğer tatlılardandır.

Baklava:
Halk ağzında "Baklaa" da denir.Mayasız hamurdan yapılır.Süt,yumurta,bir çay bardağı zeytinyağı,çok az miktarda tuz ve yoğurt katılarak yoğrulur.Hamur biraz dinlendirilir.70 pazı haline getirilir.Buğday nişaştası ile pazılar incecik açılır.Açılanlar temiz bir bez üzerine serilir.Biraz kuruyunca tepsiye üst üste dizilir.Her pazı da bir kere tereyağı ve havanda dövülmüş ceviz içi serpilir.Nişaşta katılarak birbirine yapışması engellenir.Ateşte kızdırılan bir bıçak ile muska halinde kesilir.Büyük toprak fırında 4 tepsi birlikte pişirilebilir.Pişirme süresi yaklaşık olarak 4 saattir.Bu arada şerbeti kaynatılır.Ilık şerbet yine soğuk olarak baklava tepsisine dökülür.



 MANTAR ÇEŞİTLERİ VE YEMEKLERİ

Yörenin  yerli halkı ilkbahar ve sonbaharda yetişen mantarları kavurarak ya da böreklerde kullanarak tüketirler.Bu mantarlardan kanlı tereyağında kızartılarak yenir.Tellice mantarı önce haşlanır,eysıran yardımıyla dövülüp,soğan ,kıyma yumurta yardımıyla kavrulur.Kayışkan mantarı da yanı tellice gibi pişirilir.Cincile adı verilen  çok küçük ve kahverengi olan mantar da tereyağında kavrularak yenir.

 

KÖYÜMÜZDE  LAKABI  iLE ANILAN  KiŞiLER

 

Not:  Eksik olan  isimleri  Mail ' leyebilirsiniz.

 

SÖZLÜGÜMÜZ

 

A

Abıca Amca
Ağa Ağabey
Agida Akide Şekeri
Alma Elma
Avlu Çit
Angut Aptal,enayi,salak
Annaç Karşısı
Aygun cekirdegi Ayçiçeği
Anız Ekin kökü
Apolya Hoparlör

B

Bakraç,bakır Su kabı
Bağırdak Bebek sarma bezi
bıyıl Bu sene
Bostan Bahçe
Baytar Veteriner hekim
Bıldır Geçen yıl
Buymak Çok üşümek

C-Ç

Cegat Ceket
Coruk Hindi
Cöğüz Ceviz
Çaput Bez parçası
Çıkı Yiyecek bohçası,çıkın
Ceylan Elektrik
Cırcır Fermuar
Çirşef Belalı,geçimsiz kişi

D

Dam Ahır
Domatis Domates
Dene Buğday
Dinelmek Ayakta durmak
Dutak Kazan tutucağı
Dadanmak bir şeye alışmak
Dömbek Darbuka
Dızalak Bahar sineği

E

Erük Erik
Ellağam Zannderim,herhalde
Evelce Önce
Emmi Amca
Emzük Biberon,emzik
Emzüklü Memede çocuğu olan kadın
Estek-köstek Ivır zıvır
Eyce Güzel
Erişte Köy makarnası
Eğsük Eksik
Eğüsüketek Yeni yetişme kız çocuğu
Esas Gerçek

F

Filke Musluk
Fisdan Uzun Kadın elbisesi
Fırıldak Art niyet,rüzgar gülü
Fışgın Ağaç Sürgünü
   

G

Gara lastik Lastik ayakkabı
Gavşamak Sıvanın gevşemesi,dökülmesi
Gıygaşuk Hafif aralıklı
Garalamak Kötülemek
Gâvur Yaramaz kötü kişi
Gıcık Yaramaz
Gısmuk Cimri
Kızlara hitap
Gıç Bacak,kaba yerler
Gobarmak şişmek,kafa tutmak
Gözer ıri gözlü elek
Gocamak ıhtiyarlamak
Gocagarı ıhtiyar kadın
Güvi Damat
Göynek Atlet ic camasiri
Gezgüç Çok gezen
Göbel Kücük cocuk
Gütmek Hayvan otlatmak

H

Hanay Antre
Helke Kova
Hevle Helva
Hamursuz Mayasız ekmek
Ha Efendim,ne diyorsun
He Evet
Herif Adam
Hela Tuvalet
Hoplamak Atlamak
Herk Nadas

I-İ

İliğen Leğen
İddirsek Arpacık,göz çıbanı
İsgemle Sandalye

K

Kemre Hayvan gübresi
Kesmük Meyvenin arta kalan kısmı
Kömüş Manda
Kıt Az
Kıyak Güzel
Kürtün Kar birikintisi

L-M

Lökös Gazlı lüks lambası
Mecel Hal,güç,kuvvet
Mıh Çivi
Mıhama Yumurta kırılarak yapılan yemek
Mahsus Yalan
Motor Traktör

Ö

Öğürmek Kusmak
Öllüğün körü Kızma ifadesi
Ötürmek ıshal olmak

P

Pençire Pencere
Posdal Ayakkabı

R-S

Ramuk Remork
Seğirtmek Koşmak
Suruk Uzun değnek
Su dökmek Küçük abdest
Sümsük Pisboğaz,arsız
Somak Mısır koçanı
Sürgü Bir cesit kilit
Sövelmek Ayakta durmak
Sıçan Fare
Sabi Küçük çocuk
Samanlık Saman konulan yer
Sardırmak Anlaşmak,aynı kafada olmak
Sini Kücük tepsi
Sulusepken Karla karışık yağış

ş

Şennik Düğün,eğlence
   

T

Tez Çabuk
Tüh Yazık oldu anlamında
Tafra Çalım,kaba davranış
Tirit Kaz yagi ile yapilan sac ekmeği
Tosba Kaplumbağa
Temek Ahır penceresi
Velasılı kelam Sözün kısası,özü

Y

Yalak Hayvan su kabı
Yel Rüzgar
Yemeni Kadın baş örtüsü
Yeğli Hafif
Yaban Uzak
Yüklü Hamile
Yeni yetme 10-15 yaşlarında çocuk

Z

Zartalak ıri patavatsız
Zelzele Deprem

 SALURLU DE DEN ALINTIDIR


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol